çekmek

çekmek
çekmek <-er>
1. v/t ziehen; schleppen; einziehen, einsaugen, in sich aufnehmen, absorbieren; fam sich (D) einen genehmigen; FILM, FOTO machen, aufnehmen; Interesse, Neugier (er)wecken; Kaffee usw mahlen; Kleid, Schuhe anziehen; Kunden anziehen, anlocken; Last tragen (können), schaffen; Messer, Säbel ziehen, zücken; Pferd abführen; Fax, Telex, Telegramm senden; Kleidung, Stoff einlaufen; Unangenehmes, Launen usw aushalten, erdulden; erleiden, ertragen; hinnehmen; Wand, Zaun usw ziehen;
-e çekmek auftragen (auf A); etwas (A) umschreiben (in A);
-den çekmek zupfen (an D);
ah usw çekmek ach! usw rufen;
burnunu çekmek schnüffeln; fig leer ausgehen;
bş-in ceremesini çekmek die Folgen G/von tragen müssen;
çizgi çekmek einen Strich ziehen;
dikkat(i) çekmek Aufmerksamkeit auf sich ziehen;
-in dişini çekmek jemandem einen Zahn ziehen;
ettiğini çekmek es nicht besser verdienen;
-in fotokopisini çekmek fotokopieren A;
geri çekmek zurückziehen; Botschafter usw abberufen;
gol çekmek ein Tor schießen;
kafayı çekmek fam saufen;
-den kopya çekmek abzeichnen von; abschreiben (bei der Prüfung);
nutuk çekmek eine Rede vom Stapel lassen;
otuzbir çekmek fam onanieren;
para çekmek Geld abheben;
sorguya çekmek einem Verhör unterziehen;
-in sözlerini başka manaya çekmek Worte G/von falsch auslegen;
su çekmek Wasser schöpfen;
tarladan çekmek Getreide einfahren;
temize çekmek ins Reine schreiben;
çek (arabanı!) zieh Leine!;
bu ay 30 (31) çekiyor dieser Monat hat 30 (31) Tage
2. v/i (schwer) wiegen; Stoff einlaufen;
-e çekmek nachkommen, ähneln D

Türkçe-Almanca sözlük. 2013.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Schlagen Sie auch in anderen Wörterbüchern nach:

  • çekmek — i, e, er 1) Bir şeyi tutup kendine veya başka bir yöne doğru yürütmek Hepsi iskemleleri çekerek masanın etrafında bir halka yapmaya hazırlanıyorlardı. R. N. Güntekin 2) Taşıtı bir yere bırakmak, koymak 3) Germek İpi çekmek. 4) İçine almak, emmek… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çekmek — kitap noktalamak; attan kan almak;s ıkılan oku çekmek II, 21 çekerek bağlamak II, 21bkz: çıkmak …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • boynuz çekmek — boynuz kullanarak kan çekmek, hacamat etmek Hastalık göğse inip ateş başlayınca yapılacak şey hastaya boynuz çekmek olurdu. B. Felek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kolan çekmek — den. kayığı karadan halatla çekmek, yedekçilik etmek Bana bak, Ali Çavuş, biz kimseyi soymuyoruz. Onlar kolan çekiyorlar, kolan çekmek nedir be? Dans etmekten farkı ne ki? S. F. Abasıyanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • beyaz etmek (veya beyaza çekmek) — yazıyı temize çekmek Dört satırlık bir beyaza çekmek için de kan terlere batar. H. R. Gürpınar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • acemilik çekmek — alışamadığı bir işte zorluk çekmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • alaka çekmek (veya toplamak veya uyandırmak) — ilgi çekmek Bu sahneyi mangalın başında Havva Hanım bize kaç defa tekrar etti, hatırlayamam. Ama her defasında bizde büyük bir alaka uyandırıyordu. H. E. Adıvar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • cefa çekmek (veya görmek) — üzüntü, sıkıntı çekmek Mektubumda yazmamış mıydım, senin yüzünden ne cefalar çektiğimi? O. C. Kaygılı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çile çekmek — çok sıkıntı çekmek Âşıkın olmaz mı çile çekmesi / Çilenin olmaz mı boyun bükmesi. Seyrani …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • film çekmek — sin., TV 1) bir sinema kamerasıyla görüntüleri tespit etmek veya bir hareket ve görünüşün sıralı resmini çekmek 2) vücudun röntgenini almak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ilgi çekmek (veya uyandırmak) — çevresinde ilgiyi, dikkati ve merakı üzerine toplamak, alaka çekmek, alaka toplamak veya alaka uyandırmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”